1. ilkokul arkadaşlığından belki daha sürdürülebilir(*:taze olduğu için), lise arkadaşlığındansa daha mesafeli arkadaşlıktır bana göre.

    bu arkadaşlıkta kopmalar,manevi mesafeler daha mezun olmadan, son sınıfta iş başvuruları yapılmaya başlayınca başlar. herkes bir ketumlaşır,hafiften rakip görülme başlar,ders çıkışı bir yerlere gidelim önerileri "yaa benim gitmem lazım" şeklinde geçiştirilerek aslında gidilecek olan iş görüşmeleri gizlenir.

    bu aşamanın atlatılabildiği arkadaşlıklar, hafif bir darbeyi de işe başladıktan sonra yer; iş çıkış saatlerinin, eşit seviyede ulaşım zorluğu olan mekanların filan kesişim kümeleri zor bulunmaya başlanır. grupta "siz ayarlayın, bana her türlü uyar" diyenler varsa onlar candır :)

    gelelim üniversite arkadaşlığının yediği en büyük darbeye: evlilik. evlenen arkadaşın eşi uyum sağlayabilen, hoşsohbet bir insan olsa dahi, arkadaşlık bağları zayıflar. onların yaşamları artık farklılaşmıştır çünkü. buluşmalara mümkün olduğunca gelse de dönen muhabbetlere katılımı, ciddiyeti, yaklaşımı değişmiştir. önceden assassin's creed'in ne zaman çıkacağını soran insan şimdi mutfak dolabından bahseder, size evliliğin faydalarını över olmuştur.